Kayıtlar

Temmuz, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İnsanın Anlam Arayışı Üzerine

Hep bir anlam arayışı içerisindeyiz. Küçüklükten itibaren. En azından blog sayfamı takip eden ve yeni gelecek yazılarımı bekleyen insanların böyle olduğunu düşünüyorum. Bizim için her şeyin bir anlamı olmalıdır. Okula gitmemizin, tatil yapmamızın, spor yapmamızın her şeyin bir anlamı olmalıdır. İnsanın anlam arayışı günümüze özgü bir şey değildir. Yakın tarihte yunan döneminde neredeyse tüm filozofların düşüncelerini meşgul eden bir veba hastalığı gibiydi. İnsan neden akışında yaşamak varken anlam arayışına girer ? Depresyon yüzünden ? Can sıkıntısı? Merak ? Gibi soruları sorsam size muhtemelen cevaplar kişisel olacaktır. Hayat, her  insana farklı bir kimlikle görünür, bu yüzden herkesin vereceği cevapların farklı olması pekte şaşırtıcı olmayacaktır. Hayat hem kısa hem de uzun bir yolculuktur. Hayat, istediğimiz her şeyi yaşayabilecek kadar uzun, ancak hayatın anlamını tam olarak idrak edemeyecek kadar kısadır. Gizli tutulan kadim bilgiler 10 kütüphane doldurabilecek belge ve dökümanla

İnsanlığın Yapay Zeka İle Karşı Karşıya Olduğu Tehdit : Devrim

Resim
Yapay Zeka vs Modern Dünya Medeniyeti... Bu gün birazcık yapay zeka ve insanlığın geleceği hakkında düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Gelecekte bir zamanda insanlar ve yapay zeka arasında bir savaş, yapay zekanın bir devrim yapma ihtimali mümkün mü?  Şu anki gelişmelere bakılırsa yapay zeka hızlı bir öğrenme sürecinde, kendisini her gün büyük veri bankasını kullanarak geliştirmeye devam ediyor. Bu gelişim insanlığı esaret altında tutmasına neden olur mu ?  Yapay zekanın, insanlığı doğaya ve üzerinde yaşadığımız yer küreye zarar veren umursamaz bir aciz varlık olarak görmesi mümkün mü? Bu sorular hakkında özellikle 1990-2015 yılları arasında basit ve geleceğin ne getireceğine bir bakış açısı kazandıran film yapımları mevcut. Örnek vermek gerekirse; Suretler, Cesur Yeni Dünya, I robot gibi yapımlar çok güzel bir şekilde ifade ediyor. Müsait bir zamanda izlemeniz sizin için iyi olacaktır. Yapay zekanın evrimsel süreci de göz önünde bulundurulmalı ! Eğer kendisini her gün bilgi v

İyi Alışkanlıklar İyi Yaşam

Resim
Seçimini yap ! Yeni bir alışkanlık kazanmak zor gelebilir. Konfor alanı bize bu zorluğu yaratır. Sürekli aynı şeyleri tekrarlıyorsunuz. Her gün aynı şeyi yaparak hayatınızın düzene girmesini ya da hayal gibi bir hayat yaşamak istiyorsunuz. Şimdi den söyleyeyim, farklı bir şey yapmadıkça bu kendiliğinden olmayacaktır. Kendimizi analiz etmeliyiz. Hangi alışkanlıklar beni aşağı çekiyor, kendime hangi faydalı alışkanlıkları edinebilirim ? Dışarıda hepiniz için çok güzel bir hayat var. Neden kendinize engel oluyorsunuz. Siz izin vermedikçe kimse sizin iradenize etki edemez. Siz izin vermedikçe kedi aslana dönüşemez !  Her gün az da olsa farklı bir şeyler yapmaya çalışın. Düne göre neyi farklı yaptım diye biraz düşünün.  Hayatın herkes için adil olduğu tek bir şey vardır; günün 24 saat olması  Sen bu zamanı nasıl değerlendiriyorsun ? İmrendiğin hayatı yaşayanlar onlara ayrılan bu zamanı nasıl kullanıyor? Muhtemelen her gün düne göre kendime ne kattım diye günün muhasebesini yapıyorlardır. Em

Daha İyi Uyku ile Hayatınızı Değiştirin !

Resim
  Her sabah yorgun ve bitkin mi uyanıyorsunuz?  Uyku düzeninizin hayatınız üzerindeki etkilerini hafife alıyor olabilirsiniz. Uyku, sadece dinlenme süreci değildir; genel sağlığınız ve yaşam kaliteniz için kritik bir faktördür. Bu blog yazımda, uyku düzeninizin önemini ve uyku kalitenizi artırmak için atabileceğiniz adımları ele alacağız. Haydi başlayalım :) Uyku vücudumuzun yenilenmesi için hayati bir süreçtir. Bir yetişkinin ortalama olarak 7-9 saat arası uykuya ihtiyacı vardır. Eğer  yeterli bir uyku alamazsak karşılaşabileceğimiz bir kaç tane kritik durum oluşur:  Fiziksel sağlık: Uyku vücudumuz için su içmek, yemek yemek kadar hayati bir şeydir. Uyuduğumuz zaman, kaslarda oluşan yorgunluk, halsizlik durumları sonlanır. Sabah kalktığımızda kollarımızı açıp uçmak isteriz :) O kadar rahat hissederiz. Belki daha da önemli olan durum:  Zihinsel sağlık: Eğer 24 saat boyunca hiç uyumazsanız ne demek istediğimi çok iyi anlarsınız. Benimde burada anlatmama gerek kalmaz. Uykusuzluk, zihinde

Kâhin Dayılar

Resim
 Her şey hakkında bir görüşleri var değil mi ? En iyisini onlar bilir hele bir de kahve de toplanmışlarsa deymeyin keyiflerine ! Artık yönetim masası kurulmuş demektir. Bu dayılar neden her şeye maydanoz olma misyonunu benimsiyor ? Aşağı yorumlara bekliyorum cevapları :) Yanlarında bir konu açılsa hemen atlarlar. Öyle değil böyle sen yanlış biliyon falan filan  Ülkeye ne katkıları var diye bir düşünürseniz sadece yük olduklarını ve entelektüel gelişime engel olduklarını görebilirsiniz. Al sana kuşak çatışması :) Emekli maaşlarını alıp tüm gün kahvede çay içip okey oynuyorlar. TÜM GÜN  Etraflarında farklı düşünen bir genç görürlerse hemen başlarlar etiket yapıştırmaya, delidir yakalayın ! Öyle ki hayata karşı çok umutlu, sevgi dolu olabilirsiniz. Taki bu dayılardan biriyle karşılaşana kadar ! Her şeye muhalefetlerdir. Yeni bir bakış açısı mı o da ne ? Onlar için kabus gibidir yeni bir şey. Muhtemelen yaşadıkları yılların getirdiği tecrübeden dolayı kendilerini çok bilmiş sanıyorlar. Cep

Sosyal medya aptallaştırır !

Resim
                   SOS-YAL MED-YA Twitter' da denk geldiğim bir yazı benim bu konu hakkındaki düşüncelerimi paylaşmama sebep oldu. Yazıda kısaca şöyle bir şey bahsediyordu. Tv, sosyal aplikasyonlar çıktığından beri insan ne adam akıllı odaklanabiliyor, ne de düşünebiliyor.  Tamamen katılıyorum. Facebook ilk çıktığında Zuckerberg'ın amacı karşı cinsten birisini bulmaktı. Sonrasında çıkan tüm   uygulamalar bu misyonu takındı. Hepsi sanki sadece flört için kuruldu. O büyük dekacorn şirketler... Neden böyle bir şey yapıyorlar? Neden insanlık için daha önemli buluşlar yerine aplikasyonlar üzerinden büyük şirketler kuruyorlar ? Üzerinde biraz kafa yormanızı tavsiye ederim  Neyse konumuza dönelim, Neden kimsenin odaklanma durumu kalmadı. Sanki odaklanmak artık bir  yetenek gibi ! Her yerde bilgiler, videolar, içerikler, makaleler var. Ulaşmak istediğimiz bilgilere çok kısa bir zamanda  erişebiliyoruz. Buna rağmen yine de eriştiğimiz bu bilgilere ne kadar odaklanabiliyoruz. %10 ? %30 ?

seyahat etmenin insan üzerindeki etkisi

Resim
Ne zaman bir yere gitsek, yeni insanlar görsek sanki dışarıda devam eden güzel bir hayat varmış gibi hissederiz.  Yurtdışına çıktığımızda sanki başka bir paralel evrende hissederiz kendimizi ! Farklı bir karaktere bürünürüz. Davranışlarımız, duygularımız, enerjimiz bile değişir. Sanki dünya üzerindeki cennete gitmişizdir. O kadar farklı hissettirir.  Ben bu durumu farklı bir bakış açısı ile sizlere anlatmak ve sizin de bu açıdan bakmanızı sağlamak istiyorum. Uzun bir süre aynı evde, aynı ortamda hatta aynı ülkede kaldığınızda orası yavaş yavaş sizin kafesiniz olmaya başlıyor. Etrafınızdaki insanlar sizin sınırlarınızı çizmeye başlıyor. Size etiket yapıştırıyorlar. Hiç olmadığınız biri gibi davranmak zorunda kalıyorsunuz. Bu yüzden başka bir yere seyahat ettiğinizde rahatlamış, çevrenizdeki o insanların seslerini kısmışsınızdır. Bu da size rahatlama ve güven vermeye başlar. Çünkü artık size strese sokan insanlar yoktur. Sinirleriniz boşalmaya başlar, artık mantıklı düşünmeye başlarsınız

Para sadece bir araçtır amaç değil!

Resim
Hem sosyal medyada hem de real hayatta denk geldiğim çoğu kişi paraya kafayı takmış durumda ! Sanki herkes milyonlarca dolar kazanıyor da bir tek onlar kazanamıyor. Sosyal medya sadece bir yanılsamasıdır. Tıpkı photoshop uygulamaları gibidir. Sosyal medyada çok fazla zaman geçirince artık gerçekliğimiz kafa karıştırıcı olmaya başlar. Sosyal medyada gördüğümüz fenomenler gibi hayat yaşamaya çalışırız. Onlar gibi yemek yemek, partilemek ve hatta dünyayı gezmek isteriz. Ben sizin ön uca değil arka uca odaklanmanızı tavsiye ediyorum  Yani, görüntüye değil görüntünün arkasındaki illüzyondan arınmış gerçeği görmekten bahsediyorum. Nasıl oldu da bu hayatı yaşamaya başladılar ? Hayatlarında neyi farklı yapmaya başladılar ? Bu soruları sormaya başladığınızda gerçeği görmeye başlarsınız. Bu insanlar sadece parayı bir araç olarak kullanır. Nihai amaçları milyarder olmak değildir. Sadece hayatlarını kaliteli ve verimli yaşamaya çalışırlar. Sonrasında dolaylı olarak tonlarca para kazanırlar. Birile

Tutku mu yoksa zorunluluk mu ?

Resim
Bazen seçim yapmak zorunda hissederiz. Tutku mu ? Yapmak zorunda olduğumuz şeyler mi ? Değer verdiğim bir insan bana içimdeki tatminsizliği sürekli bir yanlış varmış hissini  ancak tutku duyduğum şeyleri yaparak giderebileceğimi söylemişti. Bence çoğu insan farkında olarak ya da olmayarak hayatının büyük bir kısmını tutkusunu bulmak için harcıyor. Zorunluluk hissi insanda ters psikoloji yaratır. Sanki o şeyi yaparsak dünyanın sonu gelecek, ölecez, bitecez. Önceki yazımda da bahsettiğim gibi, Sadece beynin bir yanılsamasıdır. Gerçekte olanla hiç bir alakası yoktur  Tıpkı yolda yürürken karşımıza bir pitbull çıkması gibidir. Bize doğru yaklaştıkça, kaç mekanizması devreye girmeye başlar. Ancak yanımıza iyice yaklaşınca kuyruğunu sallamaya başlama ihtimali de vardır. Yine de bir şeyi yapmak zorunda bile hissetmek, bize sanki dünyanın yükünü sırtımızda taşıyormuşuz gibi hissettirir. Tutku, ihtiyacımız olan mutlak şeydir. Yaptığımız şeyden öyle bir keyif alırız ki Ne zamanın ne de diğer şey