İnsanın Anlam Arayışı Üzerine



Hep bir anlam arayışı içerisindeyiz. Küçüklükten itibaren. En azından blog sayfamı takip eden ve yeni gelecek yazılarımı bekleyen insanların böyle olduğunu düşünüyorum. Bizim için her şeyin bir anlamı olmalıdır. Okula gitmemizin, tatil yapmamızın, spor yapmamızın her şeyin bir anlamı olmalıdır.
İnsanın anlam arayışı günümüze özgü bir şey değildir. Yakın tarihte yunan döneminde neredeyse tüm filozofların düşüncelerini meşgul eden bir veba hastalığı gibiydi. İnsan neden akışında yaşamak varken anlam arayışına girer ? Depresyon yüzünden ? Can sıkıntısı? Merak ?
Gibi soruları sorsam size muhtemelen cevaplar kişisel olacaktır. Hayat, her  insana farklı bir kimlikle görünür, bu yüzden herkesin vereceği cevapların farklı olması pekte şaşırtıcı olmayacaktır. Hayat hem kısa hem de uzun bir yolculuktur. Hayat, istediğimiz her şeyi yaşayabilecek kadar uzun, ancak hayatın anlamını tam olarak idrak edemeyecek kadar kısadır. Gizli tutulan kadim bilgiler 10 kütüphane doldurabilecek belge ve dökümanlarla doludur. Hepsini iyi bir şekilde okumak ve üzerinde kafa yormak onlarca yılımızı alır. Ancak yine de bir kaç adım ileri gidebildiğimizi görürüz. 
Burada ifade etmem gereken bir diğer şey; aslında iki seçeneğiniz olduğudur. 
1. Seçenek: Kendi anlamını bulmak ve yola devam etmek
2. Seçenek: Hayatın genel anlamını bulmaya çalışmak ve bir ömrü geride bırakmak
Seçim yapmayı size bırakıyorum. Hangi seçeneği seçerseniz artık o yoldan gitmeniz gerektiğini unutmayın ! Bir o seçenekten bir bu seçeneğe atlamayın, bu sadece kafanızı karıştırır ve bir zaman sonra kendinizi anlam arayışındayken ıssız ve sonu gelmeyen bir çorak arazi de kaybolmuş, serap ararken bulursunuz. Blog sayfamda verdiğim tavsiyerler, sizlerin gerçekten işinize yarayabilecek ve kişisel olarak mental, fiziksel, psikolojik, yeri geldiğinde finansal gelişiminize katkı sağlayarak sizi daha güçlü bir hale getirmektir. O yüzden diğer bloglarımı da okumayı unutmayın. Devam edelim
 Bazı insanlar anlam arayışında olmak yerine kendi anlamlarını kendi bakış açıları doğrultusunda oluşturur.
Bu, bir çok insana tavsiye edebileceğim bir şeydir. Hayatta kendi anlamını yaratmak, hayat ne kadar anlamsız gelse de ! Bu kendimiz için yapabileceğimiz en iyi şeylerden biridir. Tıpkı sağlıklı beslenmek gibidir, Sizi enerji dolu ve zinde tutar. Artık farkında olarak bir şeyler yapmaya başlarsınız. Farkında olarak çay içer, spor yapar, kendinizle vakit geçirirsiniz. Aslında yaptığınız şey, sistemdeki tavşan deliğinden içeri girmektir. Amacınızı bulun, bulamıyorsanız yaratın !
Bazı filozofların bu konu hakkındaki görüşlerine yer verelim;

Sokrates: İnsanın anlam arayışını, kendisini bilmesi ve ahlaki doğrulara ulaşması olarak görüyordu.

Platon: Platon`a göre anlam arayışı, idealar dünyasına ulaşmak ve gerçek bilgiye erişmekle mümkündü. Ona göre bu dünya gölgelerle dolu bir mağara gibidir. Anlam arayışı bu mağaradan çıkıp gerçek dünyayı keşfetmekle mümkündür.
Aristoteles: Mutluluğu hayatın nihai amacı olarak görüyordu. Ona göre anlam arayışı; erdemli bir yaşam sürmek ve insanın potansiyelini sürdürmesi ile mümkündür.

Bu üç filozofun bakış açıları bize yön vermek için yeterlidir.
Bir karınca kolonisindeki kendisine verilen görevi yaparken acaba yaptığı şeyde anlam arıyor mudur ?
Anlam aramak biz gibi irade sahibi gelişmiş varlıklara mı ait ?
Ya eğer bir karıncanın da iradesi varsa ?
Anlam arayışı hakkında yazdığım bu kısa blog yazısı ile burada bırakıyorum. Düşünenler için yeterli bir yazı olacaktır.
İyi okumalar 

















 

Yorumlar