Kayıtlar

en çok okunanlar

Paranın kısıtlaması

Para, amaç değil araçtır demiştim önceki yazımda. Ancak şu an yaşadığımız dönemde artık su içmek kadar temel bir ihtiyaç haline geldi. Gerçekten şu an beni o kadar kısıtlıyor ki başka herhangi bir otoritenin beni hapse atmasına, bana belirli sınırlar çizmesine gerek kalmıyor. Cebinde paran yoksa bir köleden farkın yok demek. Burada bahsettiğim köle kavramı özgürlüğün kısıtlanması olarak yorumlanabilir. Gerçekten çok acı bir durum ! Bir şeyler yapmak istiyorsunuz ama yeterli finansal kaynağınız yok, bir girişimde bulunmak ve bu vesileyle biraz para kazanmak istiyorsunuz ama yeterli kaynak yok. Bu durumdan çıkmak gerçekten çok zor. Belki de bu yüzden bu durumları aşan insanlar da bir 'Tanrı' özgüveni var. Artık her şey önlerine serilmiş durumda. Yüzlerce seçim hakkı var, yuzlerce farklı program yapabilir. Bir çoğumuz için özgürlük kavramı bunu ifade etmiyor mu ? Çevrenizde sizinle aynı durumu paylaşan insanların artık kabullenmiş olması daha da can sıkıcı. Hayattan keyif almak mı

İnsanın Anlam Arayışı Üzerine

Hep bir anlam arayışı içerisindeyiz. Küçüklükten itibaren. En azından blog sayfamı takip eden ve yeni gelecek yazılarımı bekleyen insanların böyle olduğunu düşünüyorum. Bizim için her şeyin bir anlamı olmalıdır. Okula gitmemizin, tatil yapmamızın, spor yapmamızın her şeyin bir anlamı olmalıdır. İnsanın anlam arayışı günümüze özgü bir şey değildir. Yakın tarihte yunan döneminde neredeyse tüm filozofların düşüncelerini meşgul eden bir veba hastalığı gibiydi. İnsan neden akışında yaşamak varken anlam arayışına girer ? Depresyon yüzünden ? Can sıkıntısı? Merak ? Gibi soruları sorsam size muhtemelen cevaplar kişisel olacaktır. Hayat, her  insana farklı bir kimlikle görünür, bu yüzden herkesin vereceği cevapların farklı olması pekte şaşırtıcı olmayacaktır. Hayat hem kısa hem de uzun bir yolculuktur. Hayat, istediğimiz her şeyi yaşayabilecek kadar uzun, ancak hayatın anlamını tam olarak idrak edemeyecek kadar kısadır. Gizli tutulan kadim bilgiler 10 kütüphane doldurabilecek belge ve dökümanla

İnsanlığın Yapay Zeka İle Karşı Karşıya Olduğu Tehdit : Devrim

Resim
Yapay Zeka vs Modern Dünya Medeniyeti... Bu gün birazcık yapay zeka ve insanlığın geleceği hakkında düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Gelecekte bir zamanda insanlar ve yapay zeka arasında bir savaş, yapay zekanın bir devrim yapma ihtimali mümkün mü?  Şu anki gelişmelere bakılırsa yapay zeka hızlı bir öğrenme sürecinde, kendisini her gün büyük veri bankasını kullanarak geliştirmeye devam ediyor. Bu gelişim insanlığı esaret altında tutmasına neden olur mu ?  Yapay zekanın, insanlığı doğaya ve üzerinde yaşadığımız yer küreye zarar veren umursamaz bir aciz varlık olarak görmesi mümkün mü? Bu sorular hakkında özellikle 1990-2015 yılları arasında basit ve geleceğin ne getireceğine bir bakış açısı kazandıran film yapımları mevcut. Örnek vermek gerekirse; Suretler, Cesur Yeni Dünya, I robot gibi yapımlar çok güzel bir şekilde ifade ediyor. Müsait bir zamanda izlemeniz sizin için iyi olacaktır. Yapay zekanın evrimsel süreci de göz önünde bulundurulmalı ! Eğer kendisini her gün bilgi v

İyi Alışkanlıklar İyi Yaşam

Resim
Seçimini yap ! Yeni bir alışkanlık kazanmak zor gelebilir. Konfor alanı bize bu zorluğu yaratır. Sürekli aynı şeyleri tekrarlıyorsunuz. Her gün aynı şeyi yaparak hayatınızın düzene girmesini ya da hayal gibi bir hayat yaşamak istiyorsunuz. Şimdi den söyleyeyim, farklı bir şey yapmadıkça bu kendiliğinden olmayacaktır. Kendimizi analiz etmeliyiz. Hangi alışkanlıklar beni aşağı çekiyor, kendime hangi faydalı alışkanlıkları edinebilirim ? Dışarıda hepiniz için çok güzel bir hayat var. Neden kendinize engel oluyorsunuz. Siz izin vermedikçe kimse sizin iradenize etki edemez. Siz izin vermedikçe kedi aslana dönüşemez !  Her gün az da olsa farklı bir şeyler yapmaya çalışın. Düne göre neyi farklı yaptım diye biraz düşünün.  Hayatın herkes için adil olduğu tek bir şey vardır; günün 24 saat olması  Sen bu zamanı nasıl değerlendiriyorsun ? İmrendiğin hayatı yaşayanlar onlara ayrılan bu zamanı nasıl kullanıyor? Muhtemelen her gün düne göre kendime ne kattım diye günün muhasebesini yapıyorlardır. Em

Daha İyi Uyku ile Hayatınızı Değiştirin !

Resim
  Her sabah yorgun ve bitkin mi uyanıyorsunuz?  Uyku düzeninizin hayatınız üzerindeki etkilerini hafife alıyor olabilirsiniz. Uyku, sadece dinlenme süreci değildir; genel sağlığınız ve yaşam kaliteniz için kritik bir faktördür. Bu blog yazımda, uyku düzeninizin önemini ve uyku kalitenizi artırmak için atabileceğiniz adımları ele alacağız. Haydi başlayalım :) Uyku vücudumuzun yenilenmesi için hayati bir süreçtir. Bir yetişkinin ortalama olarak 7-9 saat arası uykuya ihtiyacı vardır. Eğer  yeterli bir uyku alamazsak karşılaşabileceğimiz bir kaç tane kritik durum oluşur:  Fiziksel sağlık: Uyku vücudumuz için su içmek, yemek yemek kadar hayati bir şeydir. Uyuduğumuz zaman, kaslarda oluşan yorgunluk, halsizlik durumları sonlanır. Sabah kalktığımızda kollarımızı açıp uçmak isteriz :) O kadar rahat hissederiz. Belki daha da önemli olan durum:  Zihinsel sağlık: Eğer 24 saat boyunca hiç uyumazsanız ne demek istediğimi çok iyi anlarsınız. Benimde burada anlatmama gerek kalmaz. Uykusuzluk, zihinde

Kâhin Dayılar

Resim
 Her şey hakkında bir görüşleri var değil mi ? En iyisini onlar bilir hele bir de kahve de toplanmışlarsa deymeyin keyiflerine ! Artık yönetim masası kurulmuş demektir. Bu dayılar neden her şeye maydanoz olma misyonunu benimsiyor ? Aşağı yorumlara bekliyorum cevapları :) Yanlarında bir konu açılsa hemen atlarlar. Öyle değil böyle sen yanlış biliyon falan filan  Ülkeye ne katkıları var diye bir düşünürseniz sadece yük olduklarını ve entelektüel gelişime engel olduklarını görebilirsiniz. Al sana kuşak çatışması :) Emekli maaşlarını alıp tüm gün kahvede çay içip okey oynuyorlar. TÜM GÜN  Etraflarında farklı düşünen bir genç görürlerse hemen başlarlar etiket yapıştırmaya, delidir yakalayın ! Öyle ki hayata karşı çok umutlu, sevgi dolu olabilirsiniz. Taki bu dayılardan biriyle karşılaşana kadar ! Her şeye muhalefetlerdir. Yeni bir bakış açısı mı o da ne ? Onlar için kabus gibidir yeni bir şey. Muhtemelen yaşadıkları yılların getirdiği tecrübeden dolayı kendilerini çok bilmiş sanıyorlar. Cep

Sosyal medya aptallaştırır !

Resim
                   SOS-YAL MED-YA Twitter' da denk geldiğim bir yazı benim bu konu hakkındaki düşüncelerimi paylaşmama sebep oldu. Yazıda kısaca şöyle bir şey bahsediyordu. Tv, sosyal aplikasyonlar çıktığından beri insan ne adam akıllı odaklanabiliyor, ne de düşünebiliyor.  Tamamen katılıyorum. Facebook ilk çıktığında Zuckerberg'ın amacı karşı cinsten birisini bulmaktı. Sonrasında çıkan tüm   uygulamalar bu misyonu takındı. Hepsi sanki sadece flört için kuruldu. O büyük dekacorn şirketler... Neden böyle bir şey yapıyorlar? Neden insanlık için daha önemli buluşlar yerine aplikasyonlar üzerinden büyük şirketler kuruyorlar ? Üzerinde biraz kafa yormanızı tavsiye ederim  Neyse konumuza dönelim, Neden kimsenin odaklanma durumu kalmadı. Sanki odaklanmak artık bir  yetenek gibi ! Her yerde bilgiler, videolar, içerikler, makaleler var. Ulaşmak istediğimiz bilgilere çok kısa bir zamanda  erişebiliyoruz. Buna rağmen yine de eriştiğimiz bu bilgilere ne kadar odaklanabiliyoruz. %10 ? %30 ?